Kaç yıldır bozulmuş gönül ayarım,
Sevda düşer yüreğime, hep yarım,
Gündüz, gece damıtılır efkarım;
Çekerim de bir kez gelmez kızağa,
Yaklaşır sanırken kaçar uzağa.

Anlamam gönlümü, sende ne bulur?
Bir göz kırpar ve ansızın kaybolur,
Beklemekle sandım sular durulur;
Dilim tat bulmuyor, balda, petekte,
Yıllar var, tırmandım, kaldım etekte!

Sevda dediğimiz ateşten nehir,
Beklemez ki seni, ne köy, ne şehir,
Falcılar elinde buğulu sihir;
Kara sevda künyelidir tarihin,
Aç dersin de, açmazlar kör talihin.

İçime işliyor bu hasret, bu gam,
Erir yürek yağım, bir kardan adam,
Benim tek sığnağım bu sağır odam;
Yüksek perdeden de, duymazlar sesim,
Vurdum yokuşlara, bitti nefesim.

Gün nedir, gece ne? Gözüm seçemez,
Yaralı ceylanlar, sudan içemez,
Candan geçer gönül, senden geçemez;
Kaç dudakta, tuz bıraktın kim bilir,
Çek diyorlar, bilmem, nasıl çekilir?



Hayrettin YAZICI