SUSMAKSA TEAMÜLÜ YÜREĞİN...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir yanılsamadan geçiyor yolum, Yorgun bir lehçede rehin tutulmuş sırlarım var benim, Demelerle geçti ahir ömür; Bir rotada sükûtu yâd ettiğim, Bir notada yalnızlığı buyur ettiğim, Cebelleştiğim iç sesimde inkârı belki de Defolu sevdaların şeceresini tutarken, Yankılara uzanan ellerinde yorgun varlığın Ötelemeleri mahrem bellediğim. Hiçliğime saklanmaksa susarım yoksunluğun kıblesinde; Susmaksa teamülü yüreğin, Fevri cümleleri de boykot ederim, Islah olmaz geceye sığınırım da Sığıntılığın mertebesine ermiş bir güfteyken Ölümüne severim yine yoksunluğun hicvinde Denk düştüğüm bir heceyi de evlat edinirim: Aşk tadında, Yokluğun menkıbesinde, Kırık sayacın ibresinde aç bir kurda dönüşür de cehaleti Yorgun cümlelerin. Askıntı bir imgeye sığınırım bu sefer, Görmezden gelinen cahil cesaretime biat Konarım bu sefer bir kumrunun bendine: Es geçerim hüznü ansızın, Yok sayarım ölümü pervasızca Belki de doyamadığımdandır ölümüne sevmelerin. Ya da makber bellediğim bir şiire sinerim Gecenin eremediğim vakti Tıknaz bir silueti giyinirim usulca, Vebalinde ömrün, Sonuna geldiğim öykünün, Yazmadığım hangi lisansa Fısıldarım sadece adımın ilk harfini, Terennüm sıkarım şakağına bu sefer Söktüğüm hangi rütbeyse Avuçlarım beyit beyit, Salkım saçak özneleri de yorarım Bağlı basiretimin uğruna Çömelirim mezar taşına Adımı yazan o tümseğin. Gönül koyduğum hoyrat bir yükleme rast gerilim de Sorarım sakilce: Nedir senin adın? Sorarım sormasına, Yanarım yanmasına cahil bir lehçede, Dokunulmazlığında aşkın Sır bellediğim onca hezeyanın, Kayıp bestelerin ilk hecesi iken Yazdıklarıma sanma ki kefilim. |