Güzel Gündüz
tarlayı korkutan bulut varmış
kuşlar havalandı sonra yalnızlık bir başına kalınca bir kar tabakası ilkbahara hazırlanırken serivermiş sesin ötesini düze bakire bakraç baktıkça içindeki öze kırlangıçlar bir aşağı bir yukarı gel güzel bir gündüze gidelim yeşile doymuş ağaçlar ve duru salkımlar dans ederken uykulu geceden kalma uyuşmuş parmaklarını boşluğa batıran o güzel akşamüstüne gidelim bekliyordunuz saksının sol yanda suca bir beyaz rüyanın eteklerinde cüce solucan sevinciyle toprağa karışmayı güneşe bakıp durdu yalancı orman kabul oldu sonra dağın dileği aynacılar kalbe sokulan ışıkları soğuttu bizi bize hatırlatacak güzel anılar aşkına hiç olmasa bir yüzümüz olsun bu kısacık alemde. |