Bu Kadar
Bazen asumanın ummanına dalıp,
Düşler kurardım, sınırsız ve sonsuz, Öyle bir hayali alemin cazibesine kapılıp, Yaşardım, mimsiz, kusursuz. Derdest ettiğim her albenili hakikat, Bir yalan, bir ihanet, bir acıdan ibaret, Hakikat bildiğim, bu zahiri alemde, Hakikat bu, istesem de istemesem de. Nasihatler, paradan ibaret, maddi manevi, Sonsuzluk vaat edilmiş gibi mücadeleler, Ya ben yanlış anladım bu rüya alemini, Ya da yanlış anlatılar bana alemin gerçeğini. Bir gülü, koklamak için diktim gönlüme, Mutluluğu, kokusundan bulacaktım kendimce, Gel gör ki, diktiğim gül, bir zehirli gül, Gül diyorlar bana, hem de zehirli gülle gül. İşte bugün yaralıyım en narin yerimden, Herkes şen bilir, mutlu bilir beni, oysa ben, İçi kan ağlayan, gönlü yangın yeri biçare, Ölüp, gidiyorum yalancı aleminizden. |