adınla sesleniyorumbir yağmur tanesine senin adınla seslendim bir çocuğa senin adını verdim sonra papatyanın son yaprağını senin saçına dokunur gibi okşadım ürkek ve korkaktı parmaklarım soğuk bir gece can evimden vurulmuşum nefesim kesilmek üzere neredeyse üstelik sabaha daha çok var bir gecenin ayazında boğulur gibiyim nefessiz, sensiz ve kimsesizim sonra yıldızların en parlak olanına senin adını verdim sokaktaki bir kediye senin adınla seslendim pencere aralığından sokağı süzdüm, göz ucuyla gözlerime senin adını verdim bakmasam da sen kadar güzel sana güzel baktığım kadar sevdim seni en çok şuan sana ihtiyacım varken sarhoş bir şiire sığındım acılarımı yüzüme çarpıyordu o şiire de senin adınla seslendim göğsüm ağrıyor göğsüme elimle bastırıyorum acılarımı susturur mu bilmiyorum acılarıma da senin adını verdim ne güzel acıtıyorsun canımı diyorum göğsümü ne çok acıtıyorsun sessizliği seviyorum kaçak çayı da kaçak sigarayı da bir bardağı fazladan dolduruyorum senin elin değmiş gibi bardaktan içiyorum kaçak çayı bardağa da senin adınla sesleniyorum ne güzel avuç içimdesin ellerin ne güzel avuç içimde diyorum sensizliğin bir acısı olmalı bir bedeli bir sığınağı belki bir şiirde karşılaşırız belki de karşılaştığımız her yer şiir olur bize ibrahim dalkılıç 22/01/2017 00:05 izmir |