Kır Rüzgarı
kır rüzgarına değen ayak
suya koşan beyaz ve olgun yüzün gözlerini yudumlarken kaybolan beraber iki elin maviliklere değmesi beraber küçülmesi iki dudak arasında arkası belirsiz bir bekleyiş değil kuşkusuz gölgen düşerken sevineceğim duyarsan büyümüş ağaçları uykunda sarıl bana yeşil orman gücüyle gece üşümek iliştirildi odaya ardımızda dağ bozumu dışarı çiçekler ilk aydınlığı sezersen aç kapıyı sabaha dek güneş çığlıkları getirecekler gördüğün kadar değil hissettiğinden fazla eski ölüler şu karşı sisin içinde öbek gök kuşağına sıçrayan balık oyunu biliyorlar acıların dineceğini döneceğini ufuklarda sonsuza dek. |