SAVAKSavak gecenin öteki yarısıydı berhaneler eğlenirken biz susmuştuk ivecen bir su koşuyordu arklara savak paylaşılamıyordu yağız atlar yılkıya kalmıştı yıldızlar oynaktı sanki kayıyordu kendi evrenine ağaçların yosunlu yüzleri soğuktu ellerimiz ılgıncarın dallarında kaldı susuyorduk gözlerimiz yorgun sulara akadursun hele biliyorum aynalar neyi görürse onu geri verir hep ötekiler yerlerini almıştı arastada ben bir nar çiçeğinin çevresinde dönüyorum hâlâ kulağımız fısıltılarda bakışıyorduk üşümüştü bütün pervazlar sığırcıklar çoktan kocakuşluğa uçmuştu oysa atların terkilerine yüklemiştik onca sevgiyi ancak bulutlar oralı bile değildi bir karayel savurdu umudunu su bekleyen toprağın ellerimiz ellerimiz herkes için açıktı Tanrım bir karayel esip geçti arastadan sabaha daha çok var Şükrü BEŞİKTAŞ |
Anlam derinliği olan bir serbest şiirinizi okumaktan mutlu oldum,Şükrü bey.
Kutlarım emeğinizi,Saygıyla esenlik dilerim.