kaçak rüzgarlar
XIX
ozanlar tınılarıyla buruşuklarını ve dertlerini örter su/sarsın susuyorsun meleğim şu gümüş dikenli tel örgüleri içinde mavi gökkuşağının kendi ateşinde, kavrulup katılaşmış kırmızı/beyaz etler gibi ne seni tanır adressiz kaçak rüzgârlar ne de ertelenmiş adressiz kül yığınlarını şu en hızlı koşulardan arta/kalan yolların çığlıkları ve boşuna tüketilmiş mavi rengi yalnızlığındaki uzaklıkları peşinde, avuçlarımızı yaladığımız o umutsuz sevdaların! |