HİSLİ-KABLEL VUKU...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Z/amanın tınısından muafım…
Sarkacın himayesinde ve randımanlı bir gösteriş ki meramı ne ola demenin de ötesinde… Birlikçi zafiyeti yine dokunsan ağlayacağım belki de bir beyin’e tekabül etmeli ya da arsız bir gölge misali bil mukabil, demek iken ikrarı sancılı bir mürit. Sancılı çok da kaygılı bir tutanak ve depreşen sessizlik pek de muteber değil hani. Sardığım bir yumak ve iki ucu da kayıp demek ki mahrem bir yetmezlik için için dolanan ya da dolambaçlı bir yol tutturup usturuplu bir lehçe ile muhafaza edilesi. Sarmaşık gibi hayli kırılgan ve bir o kadar donanımlı hani üflesen uçacak cinsinden. Görgüsüz hayli ve görkemi sadece duyguların sağanağında bir oradan bir buradan çekiştirip damlayan bir su sayacı yine de vanasını kapamaya fazla da muktedir değil iken… Haşmetinde sevdanın, Kırık bir nüans sicilim, Karadan bağımsız, Yürekten bağlı nazenin bir düş’te Tecrit ettim edeli yalnızlığı, Kalbin dokusu belli ki Büründüğüm derin huşu. Atmazken nabzı sancılanan benliğin, Reşit bir söylence Kiminin nezdinde, Karadan aka çıkan bağnaz yankısında Şu şehir ki namzet acılara… Öfkeli düş/üşler biriktiriyor şehir: Vuku bulan ne çok hezeyan yine çalıntı Yine sıra dışı ve tek tetikleyicisi Gölgelerden sızan irin. Göz bebekleri büyüyor şehrin, İfşa ettiği reçine aşkları boca ediyor: Ne çok kayıp nizam, Ne çok sicili işkilli, Ne çok sakınca hele ki rüştünü ispatlamamış Aşkları da ihlal eden gecenin düş bekçileri Ve ellerinde kiri şehrin: Yoksa isyan bellediği onca şirreti mi Görünmezliğin aymazlığında, Görselliğin niyazında Ve peşrevinde içli bir şarkının… Debdebeli yok oluşlar: Sureti kayıp nice mazlum, Nice yoksunluğun tayfasında İçin için kanayan busesi şaşalı gölgelerin. Hayli muzdarip hayli de görkemli; Tanrım, nasıl bir ikilem Hele ki boykot edilenden alıp da nasibini Ve tokalaşırken şehrin cinleri Yine de mahrem bir söylem Hem de bilinmezin nezdinde Çalıntı tantanalardan nasibini alıp da Görünmezliğin cüppesini giydiğine dair Şehrin sokak çocukları. Demişse ne iyi demiş ki ki(m)ninden yokmuş sahiplenen, Hem de terk edilmiş minik bedenler iken Hayattan aldığı ilk darbe, Anası babası kayıp o devingen üçgende İç ac(ç)ılarının toplamı Yine sevgisizlikten mütevellit kırık ve mahrem Bir notada düşmüşken yolu yine Bilinmezin morguna. Döşemekse önce yüreği, Düşkünsen önce sevgiyi teyit edip, Yetmedi batılı bir gölgenin Hatta genç irisi tüm düşlerin Ve şehrin garibi en asil tayfası yine devingen düşlerin Ve yonttukça geceyi boykot ettiğim En sakil tümce, Mabedimde kayıtlı tüm imlerin telaşı Yine şehrin garibi: Tümden gelen bir coşkuda, Rahmet okuduğum tebaası şehrin: Bir kaleden bir köprüye, Bir şiirden bir hikâyeye, Belki de eremediğim hidayeti makber bellediğim Şehr-i şehrin. |