süngerli odamezarı başında anıldılar kör düğüm örülü acılarla hergün aynı seremoniyi hazırlayan -f- tipi karlı toprağın üstüne yağarken boğumlu çığlıklar avuçları bozguna uğratmak vardı yine kanlı mendile esir düşen ağıtla ... ... biraz daha dişimizi sıkalım gule birkaç aya kalmaz daha büyük düşe çıkarız hiç değilse zihnimize bi playback kuşu konsun sıcak bir dokunuşla iyi günlere geçiş şansımız olsun ... ... kin ve nefretin burdan geçtiği öyle belirgin ki burası yağmalanmış kalbim suçu düşünmeye zorlayan bir tutum sergilemesi ’gardiyan al götür bunu içeri! bundan böyle muhalif hiçbir düşünce görüşe çıkmayacak demedik mi’ -dediniz efendim- afferin iyi bok yediniz! onun için daha genişletilmiş bir repertuvar ve provasız çifte hüzünlerimle geldim yoksa siz sistemin revü figuranı değil miydiniz? ’lütfen bayan zorluk göstermeyin! yoksa ikinci bir emre kadar sesinizi sokağa çıkaramazsınız!’ ah nasıl da unutmuşum bayım öyle ya burası da hep bir ağızdan susan blokajlı dilinizdi ... ... ah pirike! desene açık ara birinci olacağız acılarla gule ’lorikamın’ deyip uyutsun yine çocuklarını şiirlerin ellerini arkadan bağlayıp götürsünler "yeryüzünün lanetlileri" bu vahşi gezegende ne biçilecek bir ot, ne bir ağaç ne de açacak bir tomurcuk bıraksın güneşe elbisemdeki çiçekler on yaşımdan beri hani kayıp ya sen de biliyorsun "yeni gelin gitmiştim" tebessümlere oysa şimdi duygularımın üçte ikisi kurşuna dizilmiş üçte biri gözaltında kaç yaprak koparıldı o çiçekli dalımdan ah pirike! hiç sorma anlatılan masallarda "gülün adı" koye dersim’de sulansın durmadan ... ... pardon bayım bakar mısınız bu civarda gördünüz mü mutluluğu şöyle bir altmış iki boylarında yüzü solgun, avurtları çukura düşmüş size göre nisbeten sıska vücutlu ne var ki gülmeyi unutmuştu ... ... duvarlarım çürüdü küf kokuyor saçlarım bağışlayın türkülerin matemi uzun sürdü siz yastığınıza gömülüp uyurken sazın gerilmiş yayında ben de öylesine yumdum gözümü bakın işte burası da geçimini ağrılarından sağlayan yaralarım ... ... burda her şey yolunda naze "batı cephesinde yeni bir şey yok" diye bas bas inlerken ölü döşeğinde remarque haydi sen de git uyu artık gule tabutun içinde usulca kıvrılıp uğurlanırken binlerce umut aklında kalanları unut(ma) p.s: "yeryüzünün lanetlileri & frantz fanon" ......"yeni gelin gittim & tezer özlü" ......"gülün adı & umberto eco" ......"batı cephesinde yeni bir şey yok & erich maria remarque" |