Neden Uruk Kuşu?
Bu gece,
alüvyonların biriktirdiği kirliliğin üzerine yazarak başlıyorum şiirimi.. Altın bacaklı akreplerin kafa tuttuğu bir zamanın çalar sesi bu. Yüreğime yazmak yerine, tütün kağıtlarına yazmışım seni ve bundandır başımdan dumanlarının gitmeyişi. Kumdan yapılmış yedek canımı savuruyorum paraların üstüne. Paralamak nedir, biraz da onlar bilsin. Göz hakkıdır hem, yeşil otların çürümüş tarafları da güzeldir. Su sızdırmaz testilerin üzerine çizdim çatlamış ellerimin çizgilerini. Bir karınca yalpana yalpana gitmeye çalışıyor. Hem sordu mu aceba, neden uruk kuşlarının sesi var bu yerde? Çipetpet ’de severim, o ayrı mesele Bacak bacak üstüne atmış bağırsaklar Sıkı sıkıya kimi bağlamış olabilirler? Soru işaretlerini ters çevirip, tüm sorularımı asıyorum oraya.. Dileyen istediğini alıp cevaplayabilir... Atlı karıncalar üstümden atlıyorlar İp atlayan kızların figürleriyle beraber. Tüm organlarım farklılaşıyor Ciğerim, karşı bakkal olmuş böbreklerimden sigara aldı. Nede olsa ben ölürsem, onlarda ölecekmiş. Çok bilmiş bunlar Violara! Tuvalet kağıtlarını kokulu yapmışlar, Sildiğimiz yerler kokacakmış!! Hangi bab’dan geliyor bu çekimler Soluk borumu duvar yapmışlar, üstüne de bir duvar yazısı : ’ ne yemekler geçti buradan, bir sen geçmedin ’ diye... Güldüm Violara, uzun zamandan sonra güldüm. Beni de yanına çizmişler Telif hakkı bendeymiş... Hava soğuk burada, battaniyeler hava da uçuşuyor 1.60 boyla yetişemiyorum dostum Parmaklarım üşüdü, eldivenlerde battaniyelere yastık olmuş hava da uyuyorlar. Neyse ciğerleri daha fazla üşütmeyeyim Sigara iyi geliyormuş üşütmeye sigara parası ister şimdi bu, cebimde üç kuruş yok. Sonra görüşürüz, yazarım yine.... kendine iyi bak Violara.. Şiir türü: Sürrealist ---Pervaneha--- |
Araya sıkışmış güzel bir şiir. Tebrikler.