Yetim Umutlar Teknesi
Yaşlandık
yaşanmayan anıların içinde İçim zehir zemberek bir kış yaşıyor. Kartpostallık bir haldeyim dostum Nereye gitsem flaşı patlayan insanlar Sıra dışı programlar ayarladım kendime Ayaz diri tutar diye Mardin evlerinde sabahlıyorum Sıcaklık bize hamam dostluğu sadece Buharlaşınca içten akıp su oluyor Ay ve yıldızlar göğün deseni Bir kıl olur saçlarıma benim Akların kayboluşu ve ak’ların saçıma düşüşü bundan... Bir kalem acıyı ne kadar yazabilir ki? Ucundan kan damlayan sadece benim kalemim mi? Telgrafın kopuk telleri bizi birbirimize bağlamaz mı ki ? Ayazdan kalma diri sorular uyuşan aklıma uymaz.... Ne duruyoruz ki dostum? Gideceğimiz yolları çizelim Üç beş papatya, bir iki sincap ve tavşan ekleyelim. Flaşçı insanları çöpe atalım Geri dönüşümle belki hakiki insan olurlar. Düşeni kaldırmak sevaptır, deriz ya sevaplar yüzümüze bakmaz; Öleni çek, boğulanı çek, düşeni çek. Kaldır(a)mamak genimizde var. Nerede kalmıştık? Mutluluğa giden yolda tavşanlar vardı Sözde insanlar geri dönüşümde, Yâr desen, ne olduğu belli olmayan yerde. Tersinden giy kıyafetini Birazda orası tülensin. Ters tarafımızdan kalktığımız belli olsun hem Biraz mavi deniz çiz ’ Yetim umutlar teknesi ’yle açılırken, Kalbimiz bir parça martı yemi iken Kuşların sevabına varırız... Allah’ın emaneti olan koyu aşkı, şimdi bir parça denize döktüm; Kırmızı, mavi bir suyla karşılaşırsanız eğer, İçine biraz zemzem suyu katın. Ruhumuza şifa olsun.. Hadi Eyvallah Pervaneha |
HER NEFESİN UMUDA DOĞRU
YARINLARIN UMUT DOLU
UMUTLARDAN UMUDA DOĞAN IŞIK GİBİ EMEK İLE