Gönül Virane İken
Sarıldıkça hayata, umutları bitmedi
Can ödün veremedi, gönül virane iken Kovalayıp dursa da, hüzün baştan gitmedi Göz öne seremedi, gönül virane iken Boyun eğdi yıllarca, lal olan dili sustu Kabuksuzken yarası, sancı vurdukça pustu Feryadı duyulmazken, suskunluğuna kustu Gam keder yeremedi, gönül virane iken Harlarken alevleri, közler de içi yandı Akıttıkça gözyaşı, damardan sızan kandı Sabır taşı çatlatan, yaraya tuzu bandı Göğsünü geremedi, gönül virane iken Rengarenk açıyorken, aşk bahçenin gülleri Şakıyarak üstünde, ötse de bülbülleri Hasret ateşi harken, savuramaz külleri Toplayıp deremedi, gönül virane iken Mutluluk kelimesi, ağır geldi diline Kalmadı tahammülü, buda böyle biline Sıvandıkça toprağı, bulanıyor miline Sonuna eremedi, gönül virane iken Nesrin Önem 27 10 2016 Kinini kustu, akıttı içindeki zehri Yüreğim sürekli kanamakta hüzün nehri Arayıp tarasan beni nafile, bu şehri Gerçeği göremedi, gönül virane iken Teşekkürler değerli Sadık Yılmaz kalem dostum |