UMUT Kİ O'DA MUMDAN
uzun bir şiirin mutlaka güzel bir mısrası vardır
uzun bir yolun güzel bir sokağı olduğu gibi ama her giden şiir yazmak zorunda değildir dinlemekte rahatlatıyor insanı... yol nedir neden insana bu kadar çok yakışıyor, ama ben gitmeyi beceremem ki belli ki’bu dünya bana göre değil’ sırtıma hangi yükü almışım da yorulduğumu hissediyorum biraz daha geçsin diyorum seke seke gitmek, hiç bir işime yaramıyor aklımdan geçen atların ayak seslerine küfrediyorum ellerim ayaklarımdan utanıyor ’aferin diyorum tanrıya aferin’ seni yüreğime taşımanın terini kırk tövbeyle yıkan’sam geçmeyecek yasak bir dilde konuşan çocukların dünyasında çocukların dünyasında oyun senaryosu yerine ölüm senaryosu yazan tanrı yanlış yapıyordu, düşüncesindeyken anımsamadığı umudun kölesiyiz ’’aferin diyorum tanrıya, aferin’’ gittikçe bu şiir anlamsızlaşıyor acı, büyücüler tarafından geceye tırmanırken diyarbakır dağkapı ofis sokaklarında umut sende diye dolaşıyorum her insan kendisinin celladıdır... ilk cinayeti ise çocukluğunu öldürmekle işler... bir çakmak taşı oluyorum mesela umudun boşluğuna sürtündükçe bir felaket olan umut ki oda mumdan ağlamanın sırası mı şimdi diyeceksiniz ağlamıyorum ki gözlerime umudum kaçtı beynimin içindekiler inleyerek dört köşeli kimsesizliğimi uzatmadı hiç kimseye vur şair yanımdan al beni, kimsesizliğimle ... |
.................................................. Saygı ve Selamlar.