Açılır bitkiler yağan bütün yağmurdan nasiplenerek çiftçi sevinir şükür çekerek bir gecedoğar ufukların ardından aynı anda kararır içlerimiz belki de batar bir gece bilemeyiz,bir gündüzdoğar güneşi tutarak şöyle hızlı bir şekilde çekerek kendine aydınlanır pencereden girince c’esaret için tutunuyor hayat bileklerin tutmayarak dikilmek gibi bu soğuk bir sabah namazında son rekatta son buluyor diriliğin sonra tekrardan yatıyorsun bu gün içinde bir gün gibi uyuyup uyuyup uyanıyorsun
ekmek bölünür içinden bir bebek çıkar ailecek izleyebiliriz onun sıcaklığını annem hep geriden bakar babam daha çok sessizliği öper koynundan annem kıskanırdı biliyorum kardeşlerim ise bakardı öylece bir günü bitiririz ilk önce ağzımızı çalkalayarak sonra burnumuzdan gelir hayat yüzüme çarpılır toros dağları kollarımızdan çıkar kalıntılar başımıza sürünce bir milleti ensemizden iner aşağı yörükler ayaklarımıza dolanır bir yılan ve bir gün daha böyle biter.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
C'esaret şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
C'esaret şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ben değilim sanırım ama benim de adım öyle Toroslardanım.. çadırı deve katarını bilmeden ama sonuna kadar işte
ÇALI yerleşik hayatta bir yörük çocuğunun köydeki çocukluk yılları anılarıdır.. 2 binden fazla sayfada.. 3 binden fazla yörükçe kelimeleri yaşatma gayretimize bir damla su taşımak bizimki hem de her gün
Çalışmanız halk edebiyatı için altın niteliğinde kesinlikle hızınızı bozmadan devam edin derim at ölür meydan kalır yiğit ölür şanı kalır derler arkamızdan şiirlerimiz gelmeyecek bizimle onlar dünyanın eseri.
ekmek bölünür içinden bir bebek çıkar ailecek izleyebiliriz onun sıcaklığını annem hep geriden bakar babam daha çok sessizliği öper koynundan annem kıskanırdı biliyorum kardeşlerim ise bakardı öylece bir günü bitiririz ilk önce ağzımızı çalkalayarak sonra burnumuzdan gelir hayat yüzüme çarpılır toros dağları kollarımızdan çıkar kalıntılar başımıza sürünce bir milleti ensemizden iner aşağı yörükler ayaklarımıza dolanır bir yılan ve bir gün daha böyle biter.
Bu kısmı özellikle çok beğendim. Şiir olmuş. Tebrikler saygilar
ben değilim sanırım
ama benim de adım öyle
Toroslardanım..
çadırı
deve katarını bilmeden
ama sonuna kadar işte
ÇALI yerleşik hayatta bir yörük çocuğunun köydeki çocukluk yılları anılarıdır..
2 binden fazla sayfada.. 3 binden fazla yörükçe kelimeleri yaşatma gayretimize bir damla su taşımak bizimki
hem de her gün
sıhhat afiyet saadet dilerim..