Suzinâk!!
Ölüm fermanıdır
gecenin yüzü ışığa kıyafet değiştirmiş bir gelin misali gök ürperir içi titrer yaprak gibi kımıldar titreyişleri yüz mumluk lambayı üflertken rüzğar terler dağların koltuk altları gün kızarırken baygınlık geçirir nefesleri her gül hercai mor entarili değildir sarıdır günebakanlar iltifat eder eğilir güne ıslanmış gözleri bulutağızlı bakla tarlasında bağbozumunda yağmurlar sakıncasız sevişmeleri duvar dibinde ay ışığında akşam sefalarının bir dost eligözcüsü yıldızlar ağır roman yazar yusufçuklar çıkar merdivenleri sağır edici bir yalnızlık yalın sırrını ele vermiş bir bakır tepside gökte ay gidiyor çilek kızın nişan tepsisi rüzğarın uçurduğu vivaldinin valssinde diriliyor yeniden mevsimler ölümün ölmeyen yüzünü müjdeler dağların süzülen gözlerinden akan pınarlar kuşlar panayırında çekilen en son resim acı tebessümünde ölüyor kederinden binlerce gelin!! sus! atom ziyafeti kadehini kaldıran gece unutuldun düğün alayında kırıldın kınalı işaret parmağında askerin!! sus! bir sus bir ömre bedel gözlerinde konuşursak gideriz bu eylemden müfrezeler suzinak!! Nurten Ak Aygen 03/10/2016 |
Beğeniyle okudum, sevgilerimle şairem..