13
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
710
Okunma
Söyle bana ak saçlı ihtiyar
Sıkılmadın mı bunca uzun yaşamaktan
Senin yaşamına benzer yaşamı
Günün ilk ışıklarıyla kendini ayakta
Bulan köylünün ve çobanın.
Sürüsünü güder tarlalar boyu;
Sürüler görür, pınarlar görür
Ve otlaklar;
Dinlenir akşamları yorgundur;
Yoktur başka beklentisi yaşamdan.
Ah söyle bana sevgili ay: yarar var mı
Yaşamından çobana; sizlere yaşamınızdan?
Söyle bana ne olur nereye varacak benim
Bu başıboş turum;
Senin ölümsüzlük yolun yolun başında
Söyle ne arıyorsun göklerde, suskun ay?
Ne işin var?
Doğarsın akşamları; giderek
yükselirsin gökyüzünde
Gözlersin çölleri, denizleri, toprakları
Dinlenirsin usanmadın mı yoksa,
Gidip gelmekten tükenmeyen
Bu yollarda? Sıkılmıyor musun?
Daha da mı izlemek istiyorsun.
Bu topraklarda günün ilk saatlerinde
Uyanan köylüyü ve ak saçından tutan ihtiyar
Dağ, taş, dere, tepe, sırtında yük taşıyor
Yarı çıplak ayakları, yarı giyinik,
Bayır,orman, deniz koşarak;
Soğukta,sıcakta soluk soluğa
Durup dinlenmeden tuttuğu yolda
Varacağı sonun sonsuzluğunun
Ve yorgunluğunda yuvarlanıyor
Dipsiz bir kuyuya.
Ey el değmemiş ay, işte
Böyledir yaşamları ölümlülerin.
Yalnız ve ebedi bir yolcu
Ölüm tehlikesi başucunda
Izdırap ve acıdır duyduğu ilk şey.
Doğar doğmaz anasından
Ve aksakal arasında geçen zamanda.
Ey güzel ay,
Geceleri insanoğlunun düşlerini de görüyor musun?
Söyle bana, düşlerin kralığında dolaşır musun?
Neye benziyor ülkeleri düşlerin?
Nurten Ak Aygen
02/10/2016
5.0
100% (22)