“Tahir Elçi’ye Ağıt”
Bir Cumartesi sabahında koparıp aldılar seni benden.
Canımdan, tenimden, kanımdan, Adaletinden koparıp aldılar.
Şimdi adelat dağıttınğın o dağlar, o ovalar yassını tutartar.
Feryatlar, çığlıklar, isyanlar gökyüzünün maviliğini deşer.
Oy Elçim, sen Barış güvercinimdin.
Oy Elçim, sen ülkemin bozuk adaletine isyanla karşılık verip; adaleti sağlayandın.
Oy elçim, sen ülkemin ışığıydın, güneşiydin.
Oy benim barış güvercinim yansam ne fayda sen yoksun ya şimdi.

Bozuk düzenin sesiydin ,
Amed sokaklarının kurşunlarına göğüs gerip; korkusuzca bozuk düzene isyan edeniydin.
Özgürlük, barış ve toplumca güzel bir hayat yaşamak adına silahların susmasıydı son sözlerin.
Oy benim cesur adaletçim,
Cizre’nin korkusuz Barış Güvercini,
Şimdi bütün sokaklar sensizliğine ağlıyor,
Annelerin dilindeki ağıtsın.
Oy Elçim, sen barış güvercinin isyanıydın.
Oy Elçim, umudun içindeki acıydın.
Oy Elçim, Amed Surlarının yetim çocuğuydun sen.

Şimdi dağlar, ovalar, sokaklar ıssız.
Ey benim ülkemin yürekli barış savunucu,
Ey benim yüreğimin dinmeyen sesi, Yüreğimin acısı...
Vurdular seni pırıl pırıl bir cumartesi sabahı dört minareli caminin önünde...
Özgürlük, barış ve toplumca güzel bir hayat yaşamak adına silahların susmasıydı son sözlerin.
---Maşuk Gültekin--