MERHABA GÜZEL KADIN
Merhaba güzel kadın;
Zemzem suyundan yıkanıpta mı geldiniz, Yoksa küçüklüğünüzde Allah’ın nuru mu inmiş yüzünüze? Bu güzellik, bu endam nedendir? Birbirini tamamlayan o güzel yüz çehreniz, İncecik elleriniz, kömür karası gözleriniz, Ve o sevgi ile çarpan yüreğiniz... Bunca güzelliği nasıl ikrar ettiniz kendinizde? Ben kalbinize tutuldum, ay tutulması gibi. Alev alev yanan kalbinizde, garip bir kulum şimdi. Merhaba güzel kadın; Gözleriniz değdi gözlerime idam fermanım oldu. Kördüğüm oldum gözlerinizin mest olmuş denizinde, Önce nereye düştüğümü anlamaya çalıştım Sonra kendimden çıkıp “siz” olduğumun farkına varmayı başardım. Bir hançer izi gibiydi, gözlerinizin iz bakışları. Dilim lal oldu, Yüreğim alev, Gözlerim bir çöl karanlığı, Kendimi kaybettim “sizde” Arar dururum sizde kendimi. Merhaba güzel kadın; O nasıl gülüştü dudaklarınızdan çıkan Ya yüreğinizdeki gamgeniz? Şimdi gelde halimi gör, ne hale düşürdünüz diye. Bütün lügatları kullansam karşınızda yetersiz kalır. Haykırışlar feryad eder yüreğimde Kalp ritimlerim her zamankinden daha hızlı çarpmakta Ben yanıp kül oluyorum güzelliğinizin önünde. Merhaba güzel kadın; Aşk’ınızı tarif edebilir misiniz? Yani kendinizi anlatsanız, Biliyorum tarifi yok aşkın. Aşk; sen olmalısın, ben olmalıyım. Biz olmalıyız. Tükenmeyecek, bitmeyecek, yıllarca konuşulacak Ve üzerinden kitaplar yazılacak... Aşk’ı biz yaşatmalıyız dünyaya. Unutulmuyor ki; beni benden alıp siz eden gözleriniz, O inceden inceye gülüşünüz hep zihnimde canlıdır. Aslında yıllar önceydi kalbimin kapılarını aşka kapatmam, Taki sizi görene dek. Açtım sonsuzluğa bütün kapılarımı, Sırf siz gelin diye. Kendimi unuttum siz oldum. Göz denizinizde kayboldum, Kendimi karanlığa adadım. Ay ışığında yüzünüzü hayal ettim. Bazen biriken su çukurlarında aradım sizi. Gülüşlerinizin kulaklarımın pasını silmesini bekledim, Şimdi dilim suspus olmuş Aşk karşısında. Peki siz varmısınız benimle bir olmaya? Merhaba güzel kadın; Yeni bir aşka yelken açmaya cesaretiniz var mı? Sonbaharın hüzün kokan aylarını mutluluğa çevirmeyi, Kışın soğuğunda üşümemeyi, Yağmur altında tek başınıza ıslanmamayı, Gece karanlığında kayan yıldızlarda birlikte dilek tutmayı, Dizlerinize bir sevda kelebeğinin başını koyup yatmasını istemez misiniz? Merhaba güzel kadın; Sizi görmeyeli hayatım bir zindan, Vakit dumuş gibi. Sevdanıza hasret kaldım, Bir sevdaya hasret kalmanın ne demek olduğunu bilir misiniz? Sevdanıza karşılık bütün benliğimle çıktım karşınıza. Anlattım size kendimi. Şimdi sıra sizde; Sizde buyur edin beni yüreğinize. Yeni bir AŞKA yelken açmak için. Merhaba güzel kadın; Kışın soğuğu vurmuş yüreğime, Ayaz iliklerime kadar işiliyor, Kışı sevmem ben. Benim baharım olduğunuz, Leylak çiçeğim olup açtınız kalbimde. Kalbim dört köşe olup sevinçten, Bütün saatlerim senle çalınıyor. Bu kadar derin bir sevda karşısında KADINIM olur musun? Merhaba güzel kadın; Dünyayı cennet eylediniz bana, Mazi mi unutturup, yeniden var ettiniz. Şimdi bir çocuk gibiyim, Geçmişi olmayan yeniden doğmuş gibi. Sizden öncesini hiç yaşanmamış sayarım, Sizden ötesi olmasın ömürde. Merhaba güzel kadın; Kadınım olur musun? Evet tamda size diyorum. Yüzünüzdeki tebessüme, Ellerinizdeki inceliğe, Gözlerinizdeki umuda, Gülüşünüzdeki gamzenize. Umutsuzluk içinde umudum olana, Sizde kaybettim kendimi. Alev alev köz oldum kalbinizde; Sizde benimle birlikte yanmaya var mısınız? Bu aşk ateşinde. ... Merhaba güzel kadın. ---Maşuk Gültekin--- ---Van--- |