Son satırlarHani birini seversin dünyayı dar eder başına ama seversin söz geçiremezsin kendine yine de seversin aşk yorulur sen yorulursun bir ömrü heba ettiğinle kalırsın ayrılsan da uzaklaşsan da kendinden gidemezsin o kanayan yaranın ağzı hep açıktır eli hep üzerindedir ağırdır gölgesi bile hüzün aşın olur ekmeğin olur gülmez yüzün kendi gülmez güldürmez de Bana kal deme Dilara son mektubumun son satırını bir daha oku sonra yine gitmek istersen gidersin bana kal deme bu puslu Eylül gecelerinde sen gidince ne yaptığımı sanıyorsun ağlıyorum herşeye ağlıyorum Dilara bir gün olsun senin de duygulandığını ağladığını senin de incindiğini görsem o da seviyor derim ağla bir gün bir an olsun sen de ağla sonra yine gülersin istediğin gibi gülebilirsin birikir boğazımda düğümler gitme diyemem kal dersin kalamam her gelişinde ve her gidişinde buralardan her dönüşünde senin ardından nasılım dersin- şiir yazıyorum yazıyorum dilime kalemime ne gelirse gözyaşımın her damlasını bir dizenin başına başlık yapıp sonra buruşturup atıyorum buraları terkedip ebedi gittiğimde ararsın aynalarda anılarda fotoğraflarda yokluğumu işte o zaman anlarsın bir köşeye gizlenip izlesem seni biliyorum adım gibi biliyorum her detaya anlam verip sen de kıskançlıktan hırsından öfkenden ağlarsın köşe bucak dolaşıp benden bir iz ararsın doğru dürüst okumadan buruşturup attığın mektubum hala çöp sepetinde o mektubun hiç olmazsa son satırını oku Dilara Yüksel Nimet Apel 23/Eylül/2016/Cuma/Bodrum |