8
Yorum
25
Beğeni
0,0
Puan
815
Okunma

Şimdi sana uzak bir yerden sesleniyorum
çocukların sayılar için bölünmediği
eylemlerin hiç bitmediği bir yerden yazıyorum
vakit an olur bir çocuk elinde gökyüzüyle koşmaya başlar
kan tutar bir adamı
petrol yeşili asfalt kazınmaya başlar bir anda
tekerlekler yalamaya başlar asfaltı
bir çocuk düşer aniden yere
an gelir
toprak fışkırır yeniden
su çıkar içinden,umut çıkar
tarihle yargılarsın bir milleti baştan uca
bal döküp yalarsın bir ağacı,ağaçlığına dokunana dek
hoşça kalınmak yüzünü asar böyle nehirlerin içinde
akmaz su,kelepçe tutabilir ancak böyle sağlam bir eli
sayıları kaç olursa olsun,yaşları kaç
an geldiği zaman yalnız kalırsın bir yağmurun altında
dostun biraz gecikmeli oturur yanına belki
ama tam zamanını bulur ne zaman gelse
elindeki sopayla şehri gösterir sana tepeden
bir de hayalleri vardır,dilinden düşmeyen
adamın biri sigarasını almaya gelir
hep aynı zamanın peşinde ilerleyerek
hava da bir boğukluk olur,yağmuru andırır böyle zamanlar
bisikleti var,ucunda siyah bir sepeti
bir çiçek belki sığar içine
belki bir ömre sığdırılır
siyah bir poşette kalır her şey
sonra an gelir
bir vedayla açılır
bir şehrin bütün kustukları.
Eylül’