şimdi kaç ölümoysa öyle güzel duruyordun ki karşımda, bir adım atsan, yanındaydım. bir adım atsan, yüreğine dokunacaktı yüreğim. birlikte bir göğün altında, sağnak sağnak ıslanacaktık, illegal yağmurlarında sevdanın. birlikte gök kuşağının altından geçip, yeniden doğuracaktık sevdayı. kahpe dünyanın rahmini deşer gibi. eskitilmiş bir kamaranın sessizliğinde, sessizce omzuna başımı koyup, yıldızları omzuna indirecektim. avuç içlerinden su içer gibi. suç diyorlar, sevmek suç diyorlar, özlemek suç, beklemek suç, bakmak suç, zaman su gibi gelip geçiyor, bize bizi yaşamak suç diyorlar. oysa gözlerin nasılda güzel bakıyordu, nasılda mahzun, bir çocuğun, en mutlu, en şen, en haylaz, duruşunu yüzüme yansıtır gibi. her gün ölenin yasını tutar gibi seviyorum seni, elleri kolları bağlı bir insanın çaresizliği gibi. ve uykudayken bir düş görürsün, sıçrayarak uyanırsın. o uyanma telaşının korkusuyla seviyorum seni, ve bir panzerin önüne bedenini koyar gibi, yokluğuna direne direne seviyorum seni. bir insanı kaybetmek kolay, ama kazanmak için mücadele eder gibi seviyorum seni. zehirli çiçeklere dokunup, zehrini içime çeker gibi lanetliyim. çürümüş bir bedenin içinde, fay hatları her an kırılmaya ayarlanmış, bir depremin enkazında kalır gibiyim. karanlıkta kurşun kokusunu içime çeker gibi, bir makasın üstünde durup, kendi kendimi öldüresiye biçer gibiyim. ve şimdi ey karanlık, ey sessiz gece, dilsiz ağaçlar, sus pus olmuş sokaklar, kaç sağnak bir geceyi boğabilir bedenimde? kaç ölüm mezarını ısıtabilir ellerimde? ve kaç tren? özlemlerimi yükleyip, özlediğim şehre götürebilir? sonra usul usul yürüdüm. salkım söğüt kokan sokakları. demini acılarımdan almış bir çayı, yudum yudum içer gibi seviyorum seni. en çok gözlerine bakar gibi seviyorum. çünkü; gözlerin, savaşın ortasında kalmış bir çocuğun, özgürlüğe olan inancı gibi bakıyordu bana. seni özgürlüğe olan inancım gibi seviyorum. şimdi kaç ölüm, seni benden ayırmaya yetebilir ki? ibrahim dalkılıç 17/09/2016 22:15 izmir |
Kutlarım güne düşen şairi saygılar...