1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1336
Okunma
Yusûfiyeli Yeğenim Yusuf Arslan’a - 2
Acıkmış kurt gibi bekledim seni
Umutlarım sevdalandı Yusuf’um.
Sanki kor ateşe koydular beni
Yandı şu can evim, yandı Yusuf’um.
Henüz hasret küpün yarım dediler
Dört mevsimlik bir hasreti verdiler
Yüreğimi dört parçaya böldüler
Her parçada mührün kaldı Yusuf’um.
Yüce Rabbim gücenmesin tavrıma
Bu dört mevsim çokça gitti ağrıma
Herkes sevdiğini bastı bağrına
Senin amcan bakakaldı Yusuf’um.
Mutlu olman için ahtım var bil ki…
Gönül sarayımda tahtın var bil ki…
Eziyeti seven bahtım var bil ki…
Tuttu beni yere çaldı Yusuf’um.
Hasretten tökezliyoruz hepimiz
Çok özledik, özlüyoruz hepimiz
Yollarını gözlüyoruz hepimiz
Tüm yürekler yaralandı Yusuf’um.
Teselliyle tutuyorum kendimi
Orda doldun, orda tuttun dengini
Biliyorum orda buldun kendini
Gönül kapın aralandı Yusuf’um.
Hak Şerleri hayreylermiş tosunum
Sabredenler seyreylermiş tosunum
Ham koruktan helva yermiş tosunum
Sabırlarım sıralandı Yusuf’um.
Günün, ayın sayısında değilim
Büyük rakamlara varmıyor dilim
“Dört” rakamı gönlümdeki eğilim
Böylelikle yol kısaldı(!) Yusuf’um.
Hasretim vuslatla biter inşallah
Mutluluk bacası tüter inşallah
Gönül kuşum şakır-öter inşallah
Hayalim ümide daldı Yusuf’um.
Yalvardım Allah’a(c.c.) niyazdan sonra
Gün ısıtsın diye ayazdan sonra
Kıştan, ilkbahardan ve yazdan sonra
Sonbahar müjdeyi saldı Yusuf’um.
Aralık - 2000