Kalecik
Açılmış gözlerim cennet bağrında
Süt veren anasın bana Kalecik! Burcu burcu hasret koktu çağrında Koşa koşa geldim sana Kalecik! Vatanımsın benim, canımsın benim Gururum, şerefim, şanımsın benim Damarımda akan kanımsın benim Güzeller güzeli, suna Kalecik! Hem yazda güzelsin hem kışta güzel Hem toprakta güzel hem taşta güzel Senin güzellerin her yaşta güzel Bilenler şahittir buna Kalecik! Tarihlerin mührü dolmuş Kale’ne Tarihçiler meftun olmuş Kale’ne Gezip gören hayran kalmış Kale’ne Tarih içmiş kana kana Kalecik. Bahar geldiğinde gülümser dağlar Derelerin coşar, çayların çağlar Abıhayat sunar bahçeler, bağlar Layıksın şöhrete-şana Kalecik. Bin bir insan zevkle sende kaynaşır Kırlarında çoluk çocuk oynaşır Kızılırmak rahmet, bereket taşır Toprağın minnettar ona Kalecik! Güzelliğin aşkla dürer zamanı Tarifsiz hislere sürer zamanı Gönül nakış nakış örer zamanı Şefkatli yâr müşfik ana Kalecik! Harika tabiat kalplerde atar Gün bir başka doğar, bir başka batar Ezanlar ruhuma bin bir renk katar Can ekler bendeki cana Kalecik! Üzümde, ayvada bir markasın sen Baklava, börekte harikasın sen Gizemli, tılsımlı bir hırkasın sen Kalbim, ruhum senden yana Kalecik! Tüm gönül dostlarım duysunlar beni Senin bir sevdalın saysınlar beni Senin toprağına koysunlar beni Ulaşayım mutlu sona Kalecik! Haziran – 2000/Kalecik |