Okuduğunuz şiir 26.8.2016 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Şehir'leş
Ey dağların bacak arasında kalan şehir nereye kayboluyorsun gözlerimin önünden kuş bakışı yakıyorsun tenimi,biliyorum adını daha ne kadar yanacaksın yumuşacık teninden deniz akar yunanistan adalarına doğru usulca kimden bu kaçışın,neyi saklıyorsun üstünü örterek kuş konmaz bir gemisin sende üstüne dağların baş kaldırıp bu kadar heybetliyken kimden korkarsın söyle liman sırtını yaslamış bir kaç kahpe gemiye ayağı kesik kalmış evler onu takip eder birkaç tekne sallanıyor dalgaların yüzünden deniz dökülüyor pare pare balık arıyor bir kaptan oltasına takılı perçeminden köşede hala aşık olmayı becerememiş iki genç unutuyor bir saatliğine dünyayı sokak araları var bir de bu şehrin girilmeyecek kadar dar kendisinden
ay düşünce bu şehrin üstüne bir cigara pazarlığına denk gelebilirsin kaldırımlarda pek orospu dolanmaz artık sokaklar desen ölüm sessizliği gibi susuyor belki tepe mahallerde yaşıyor hala birkaç çingene kulağıma gelenler de onların gürültüsü parklara tünüyor gece olunca arkadaş grupları birer birer ağaç gölgesi değil bu şehirde bütün mesele ağaç olmak yetiyor bazen içlerinden birine ay düşünce basmaneden güneş kımıldanıyor
ey geceleri kanatlarını hızla çarpıp gecen kuş bugün de dağıtacak mısın kanatlarınla evimizi kaç çocuk daha ölmeli açtığın derin çukurda kaç çiçek daha solmalı nereye kaçıyorsun öyle gizlice sabahtan mı korkuyorsun ağzını ege kadar açıp neden susuyorsun söyle
her yer bir yerde birleşiyor gibi ayağımı kaldırsam baştan başa toz bulutu nereden baksan aynı bu şehir nereyi görsem yine aynı şehir.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şehir'leş şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şehir'leş şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bazen bu koca şehirde yapayalnız kaldığımı zannederim bir başıma bazen yoksul bir çocuk gibi geceyi geçirecek bir köprü altı ekmek parasına açılacak bir avuç sevgiye muhtaç bir dilenci olurum bu ufacık şehirkeş ülkede,
bazen yeşeririm bu adını koyamadığım zulmün kaça vurduğunu bilmediğim ölen çocukların dualarında gizli bir dünyam olur benim ölen çocuklar diyorum şair oysa hiçbir çocuk ölmeyecek kadar masum ölmeyecek kadar güzel katledilmeyecek kadar masumken
ölen çocuklar... --- Daha yazacaktım da... İçim elvermedi... --- Güzeldi şiir, yalnızlıktı, seyirdi, seyir defteriydi... Ve nesir şiire örnek bir şiirdi...
Yalnızlık kafamızı bir köşeye koyduğumuzda kurcalıyor kendini,çocukların suçu yokken böyle durumlarda kalması ancak bazı insanların acizliğinin eseridir.Çok güzel yazmışsınız teşekkür ederim.
ilginç bir izlenim ve aktarım şehre bir resim gibi bakmak çizmek gibi evelinden bir çift söz etmiştim 'Bir bendim resmin içinde resme bakan' yani denk geldim birazda kendime
bişey var, uçucu bir hali var duman gibi ağır bir çekimde sarıp içesi geliyor tütün gibi bir tadi vardı herhalde bir garip hal, buğulu bir camdan bakar gibi. Takdir ediyorum güne düşen şiirinizi. Kutlarım, saygılar...
En büyük devrim uyumaktır bazen bütün hareketli kalan her şeye karşı hareketsiz kalmaktır.En güzel devrim ise o işi halletmek için değil o yolda uğraşmak uğruna yapılan her şeydir. Çav bella :)
Şehirleri herkes sevemez bir şehre aşık olmak ise yine herkesin harcı değil ve bunu bütün yönleriyle görmek yine ancak bir şairin işidir. Çok beğendim şiirini geçenlerde de benzer bir İzmir şiiri yazmıştın kutlarım bu da çok iyi.