Üşüsem'desana güneşi getirdim, yüreğinden yüreğime bir yol bul, ve uğra yüreğime. sabahçı kahvesinde çay içer gibi. gözlerin yoksa buralarda, üşür şimdi ellerim, üşür şehir, üşür kaldırımlar. ne tuhaftır ki; üşüsem de, bu içimde akan özlem, sana sımsıkı sarılmak içindir. sanki bütün kapılar yüzüme kapanmış, sanki bütün hançerler, bütün bıçaklar, bütün mermiler, sırtımı deşmiş. oysa ki; ben seni ne çok sevmiştim. bir ırgat gibi, sevdanın yükünü taşımıştım. dünyanın, bütün yükünü taşır gibi. şimdi kapılar suratıma çarpar bir bir, kuşlar kanadından vurulur, kediler sokak ortasında üşür. ben seni düşünürüm. ardından bir poyraz vurur, ellerim üşür, yüzüm üşür, içim üşür. sen bakma bana, üşüsem’de, içimde yanan bir volkan var. ateşe verdiğin. ibrahim dalkılıç 19/08/2016 22:05 izmir |