EN DERİN TESELLİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bir rahle bir dokunuş hayat ki izleri yine indinde o mahrem kelimeler söz birliği etmişçesine hizaya geçmişken... bir nüans belli ki hayatın ritmi hem de kör topal mıhlanmak kaderin tecellisinde.
Fıtratı aşkın belki de hissedilen en durağan şarkı:
Asla ki yerden göğe uzanan tüm kainat mademki aşktan ibaret hangi bakir tümcede asılı kalır gözyaşı. Sondan bir önce, Rakımın incesi o rütbe Ve adı konmamış bir şarkı... Ökçesi ağırdan, rahvan bir yetmezlik: Hangi menkıbe ise durağan süreci Irgat bir tesellide saklı. Heybesinde ahkâm kesen berduş bir serzeniş: Muhatabı pervasız gök kubbe. Sirayet edenden öte kıblesinde; Gönül gözüne rağbet eden o öfke haricinde En derin teselli soyut bir mertebenin tecellisi. Ey sakil, ey nahoş ve beyhude gönül: Mantığın kulaç attığı revnak günce: Sanır mısın ki; Tümden gelen sitemin hangi katresi ise Soluk bir tebessümde gizli? Sürgün, yorgun alabildiğine: Yavuklusu yüreğin mademki hüzün, Sarnıcına koy beni Hem de biteviye sızarken gün ışığı. Sözden öteyim sevgili; Saklıyım gizil bir tefrikada, Hem belli mi olur; Sızan o gölgede kesişir yolumuz: Hutbesinde mademki aşk saklı, Birincil kaideyi asla unutma: Ne urgan ne kısık bir seyrinde gözün, Vardan evvel sonlanmaksa indirdiğim hatim: Bırak ve sal yaşlarını. Ne kadar kırılgan olsa da muallimi yüreğin, Sus sen ve asla ses etme: Zincirin bağlı kırdığı o sessiz hüküm: Muhatabım kuru bir yaprakta saklı; Kovuşturduğum onca sancı, Yetmese de mecalim, Hoyrat bir tümceden ibaretim. |