ZAMANDAN MORFİN
Seni düşündüğüm an kaburgalarımdaki baskı
Sen şiirlere, şiirler ruhuma askı Ben seçmedim, bu benim yazgım Sürekli düşüyorum, kalem kaskım. Yağmurum! Dövüyorsun şehri ansızın Güneş senden parlak değil, tan sızı Çıkarıp atmak isterim kanındaki kansızı En az seni hiç göremeyenler kadar şansızım Şunu bil en az senin kadar senim Huzura iten olmamıştı senin kadar beni Tebessümüne bir anda gelip kanan deli O benim ve dünyadaki yerin kadar yerim. Hatırlamadığım bir sebepten bu diyara sürgünüm Korkuyorum; iyice kavradım şiirden süngümü Bir kapım var; kırık dökük, süngüsüz Gel, seni aratmakla geçiyor tüm günüm. Al özgürlüğümü, hapset beni sen kokan kafese Var mı hâlâ diyarlarına saf esen Dudaklarından süzülen her laf eser Dudaklarımda büzülen duygularıma af neşen Cebimde paket sigara değerinde bozukluklar Afilli kalabalıkta soluklanmak, sorgusuzca Her şeyini kaybettiğinden korkusuzsan yanaş sende İmza, silik bir kalemle; olgusuzlar. Sen ve gözlerin; ruhun ülkesi sizin Sen, beyin tarafından istenmeyen kül kedisisin Parmak uçlarımda kalbim, resmediyorum da Sanki hafif kaçtı biraz kürke diş izi. Zamandan morfin kanıma enjekte Bir tebessüm etsen uyuşurdum gerçekten Kainatta bir sana daha rastlamak ne mümkün Daha yücesin, daha farklı; her şeyden, herkesten. Sen iste gündüzler gece, geceler gündüzdür Sen iste en aşılmaz yollar karşında dümdüzdür Sen iste bir yaprak kıpırdamaz tüm güz boyu Sen iste iliklerime işlemiş şu hüznüm süs. |