Doldur Kaptan
Doldur kaptan
Bu sis bastırılabilir ancak daha büyüğü ile Belirsizlik sarsın parmak uçlarımızı Görüş mesafemizin mağrur kini hırpalasın göz bebeklerimizi Kaybolsun karadan uzaklaştıkça küçülen tanıdıklar Yüzsün gözyaşlarımızın serin sularında hayalet deniz kızları İrrasyonel diyaloglar sarsın zihnimizi Kendi yalanlarımızda mutabık kalıp kandıralım kendi kendimizi. Doldur kaptan Daha dertli sanki bizden güvertedeki adam Sanki ardında kalan kendisiymiş gibi Tütünden sararan bıyıkları çok şey anlatıyor Titrek elinde tuttuğu sigara Bir diğerinde yıpranmış fotoğraf İzliyor uzakları, görmüyor ama Herkes kendi cehennemine kömür, İçelim. Doldur kaptan Hafiften mırıldanıp bir ayrılık türküsü Başka hikayelerde bulalım kendimizi Reankarne acılar arayalım farklı zaman dilimlerinde Canlanalım başka dudak kıvrımlarında Başka saç gölgelerinde arayalım aydınlığı Başka çay evlerinde titreyelim soğuktan Başka el tutuşları olsun avuçlarımızda Başka miting meydanlarında arayalım özgürlüğü Sıyrılalım bu çıkmazdan haydi mırıldan Doldur kaptan Uzaklaşalım uzaklardan Kalbimizin kurduğu türlü tuzaklardan uzaklaşalım Kürek mahkumlarının ensesinde bitsin burjuvazi nefesimiz Sırtlarında kırbaç olsun son insan oluşlarımız Uzaklaşalım bizi biz yapanlardan Haydi doldur. Doldur kaptan, içelim Sönsün yangını icimizdekinin Tükürelim fazla tuttuk içimizde kini Söküp atsak tam şu sıra dilimizden kiri Elimizden kalemi Derimizden Sur’u Sesimizden şuuru söküp atsak Kopsa kıyamet kaptan, haydi. Doldur kaptan Boşalsın şişemiz Bir mektup yazıp tıkıştırsak içerisine Bir umut olsa bu mektup Bir dalga alıp götürse onu kıyıya Ve hayalet deniz kızlarının yardımıyla tabii Sürreal çıkmazların içinden Hortumlardan kurtulup, girdaplardan geçip Vursa kıyıya, mümkün mü? Neyse doldur kaptan haydi Ihtimallere içelim. |