7
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
1578
Okunma
.....
ey sevgili
bizim aşk gibi kutsal bir davamız vardı
hiç kimseye dokundurmadan
tıka basa yüreğimizde biriktirdiğimiz
birde uykunun en tatlı yerinde
çiy düşmüş göğün yüzünden
su içmek gibi muhteşem ötesi alışkanlığımız
karınca yuvalarını ezmemek için dirençli çabamız vardı
ki;
işte bu görülmeye değerdi
o anda ellerimizin kenetlenerek gülümsemesini
nasıl da güzel kıskanırdı tüm fotoğraf kareleri
her râhmet sonrası
anadan üryan aşkımız kucaklaşırken toprak kokusuyla
gökkuşağı bile renk cümbüşüyle hayran hayran selamlardı bizi
beni öyle çok severdin
bana öyle çok sâdıktın ki
kırılgan ahvâlime hüznün gölgesi dahi düşsün istemezdin
seninleyken gamzeler oluşurdu yüzümün ağlak çizgilerinde
en çok da gözlerimin şımarıklığından öperdin ya doyasıya
işte o an sevinçten takla atardı içimin kayıp kuşları
bende şerefe niyetine içerdim yudum yudum
o babam kokulu devâsa nefesini
beni sevdiğini söylerken
sesindeki kekeme telâş yok mu
nasıl da dansa kaldırırdı yeni yetme hücrelerimi
âhhh sevgilim
âhhh sevdiceğim
en tatlı sihirbâzım derdin ya bana
taptığım için masum papatyalara
şimdi hep "seviyor" diye d’okunurken bütün fallarımız
yetmiş cihânın dağlarında, taşlarında delice dillenmişken sevdâmız
bugün de göl kenarından topladığım sarı papatyalar
asilce şâhitlik etsin
ş
k
ı
m
ı
z
a
...
nagi han
resim: göl kenarından kendi elceğizlerimle topladığım sarı papatyamlarımdan sadece biri :)
5.0
100% (27)