Ben neyim!
Ben neyim!
Doğasından uzaklarda yaşayan sürgün, Âdemle başlayan yolun dertli süvarisi Zindanını cennet yapmaya çalışan zavallı, Gerçeği taklitle ideali arayan bir garip, Kendime sordum sahiden ben neyim! Ben neyim! Kızgınlıklarını akordu bozuk saza aktaran, Yaradanın kahrını ve rahmetini derinden soluyan Bir dalda tüneyen kuşun yuvasız can yoldaşı, Kurumaya yüz tutan bir ağacın öz suyunda damla Anladın mı ben beni, sahiden ben neyim! Ben neyim! Kurtlar sofrasında adaletin kılıcı merhametin direği, İki fecir arasında Güneşin tepede sıcağını indirdiği, Hesapsız yaşamanın kabarık faturasını hesap eden, Hesaptan önce kendine düzen vermeyi içselleyen, Bu volkanda püsküren lavsam söyleyin ben neyim! Ben neyim! Bir damla iken okyanuslara sığmayıp arşa yükselen! Gittiği yerde gönül eğleyip, çamurda debelenen Adını insan koyup beşerin bağırsaklarında sürünen, Mendebur kılıklı istekleri, fare gibi her deliğe giren Ey yaradanım! Söyle ben neyim; bak tükendi nefesim! 15/07/2016 Yenidoğan/İST Erol Kekeç |