7
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
2200
Okunma
küçük şeylerden mutlu olmak varken
küçük şeyler mutsuz etti bizi
gün güneşi beklerken
karanlık çukur da gömüt izi
karmaşanın korkusu
ölü domuz dolusu
bu leş kokusu
küçücük parmağı bi tuşa dokununca
minicik hoparlorden yankılandı
sabahatin sesi ali ali ali
ak kirazı buladı da kan izi
kalmadı yürekte helali
öfke dolu melali
bu ölüm hali
koparılan çiçeği suya koymak gibi
kalbe sunulan bir özür
anlamsızdır bazen
yüreğime çakılmıştı söz izi
yavaş yavaş öleceğini izlemek gibi
hangi kitapta yazılı a b c si
bu aşk işkencesi
şimdi gözlerinde dev dalgalar hevesi
şimdi iki dağın arasında ırmak sesi
tam orta da kızıl ağaç gölgesi
su sızmasın aramızdan istedim
daha elini tutmadan ‘beni bırakma’ demiştim
yar/san göğüs kafesimi içime alasım vardı
öyle bi sarılasım vardı ki yürekten
sen deniz gözlerinle böyle bir aşığı öldürdün...
5.0
100% (24)