Bozbulanık sûrci-lisan Ihlamur çiçekleri üstüne yağmurlar yağdı kaldırımlarda buğday başağı misali basıp geçiyoruz ardımıza bakmadan caddelere konan ankesörlü telefonların artık modası çoktan geçti.
Hoş bir bakışı belleğimde yer etmiş sözü anamın ayağa kalkacağını ummak yaşama sevincinin kölesi olmuş bu çocuksu ürkekliğimin! Çözülmedi bi türlü düğümü dilimin
Sessiz kalacak biliyorum aydınlıklara bakan gözlerim soluğum kesik, rengimiz atık açık sarı avutmuyor artık bizi mavi gökyüzü bir çok acılarımızdan ötürü; her gün düş sürgününde yer gök bulutlar yaşayan ölüye benzer bu yaz karanlıklar ışık saçarsa bir gün umutlarımız yeşerecek doğacak güneş uğruna;
Bir tek dalga yoktur durgun sularda güneş kendi resmini çizdiği zamanlarda öğle saatleri yaprak kımıldamaz dal oynamaz kuşların kanat sesini duyarsın arının vızıltısını duyamazsın kelebeleklerin sessizliğinde sesini unutulur zaman!
egemendir sonsuz bir bir sessizlik izlerken ıssız manzarayı gözlerim Sessiz bir tan zamanlarında ya da güneşin öğle saatleri bir ağaç gölgesinde tepelerde kırlarda ovalarda örtüşür amansız gezen bakışlarım..
Kuşlar konar uçar ağaç dallarına bir çocuk gibi yüreğim ya da evin boş odalarına dolaşır gibi dolaşır tozlu kulübelerin dağlarda ovalarda gözlerimin uzandığı her yerde; ey özgürlük uçup gittin yüreğimden çok uzaklara; yaz gecelerinin sessizliği içinde düşümün en derin hücrelerinde
başıboş gecelerin sessizliğinde taş kesiyor gün be gün! Ey aşk içimdeki utangaç çocuk! ölümlü yüreğim Bir hayli zorlanıyorum daha senden bahsederken sevmeye yasaklı yabancıdır çünkü; her türlü sevgiye bahsederken yüreğimiz ey sevgili ay o durgun ışığın! güneş ne mutlu açılır dünya yüzüne ve... öğle saatlerinde güneş!
aslında; zamansız ölümlerin koktuğu ülkemde! ıhlamur kokuları bastırıyor mevsimde bizi Çalkantılı bir deniz gibi duygularım üç beş yıldız gibi dibini aydınlatıyor zindan gecelerin sessizliğini avutmuyor hiç bir duygu gökkubbe sarsılıyor için içini yiyiyor şiirler darmadağın ruhumuz aydınlık bir ışığın peşinde koşamaktan yorgun Aklım yorgun, fikrim yoksul kendi kendini sorguluyorum...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
IŞIĞIN KÖLESİ!! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
IŞIĞIN KÖLESİ!! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bir tek dalga yoktur durgun sularda güneş kendi resmini çizdiği zamanlarda öğle saatleri yaprak kımıldamaz dal oynamaz kuşların kanat sesini duyarsın arının vızıltısını duyamazsın kelebeleklerin sessizliğinde sesini unutulur zaman!
Bir tek dalga yoktur durgun sularda güneş kendi resmini çizdiği zamanlarda öğle saatleri yaprak kımıldamaz dal oynamaz kuşların kanat sesini duyarsın arının vızıltısını duyamazsın kelebeleklerin sessizliğinde sesini unutulur zaman!
SU GİBİ.... Naif ve nadide bir yüreğin Mahir kaleminden edebiyat dünyasına manidar bir eser düşmüş... Arşivine aldım ben... Ustalık eseri Kutladım Candan Kul Figani
Kul Figani tarafından 6/9/2016 10:19:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
egemendir sonsuz bir bir sessizlik izlerken ıssız manzarayı gözlerim Sessiz bir tan zamanlarında ya da güneşin öğle saatleri bir ağaç gölgesinde tepelerde kırlarda ovalarda örtüşür amansız gezen bakışlarım.
aslında; zamansız ölümlerin koktuğu ülkemde! ıhlamur kokuları bastırıyor mevsimde bizi Çalkantılı bir deniz gibi duygularım üç beş yıldız gibi dibini aydınlatıyor zindan gecelerin sessizliğini avutmuyor hiç bir duygu gökkubbe sarsılıyor için içini yiyiyor şiirler darmadağın ruhumuz aydınlık bir ışığın peşinde koşamaktan yorgun Aklım yorgun, fikrim yoksul kendi kendimi sorguluyorum...