Gidişine Dağ yankılansın
GİDİŞİNE DAĞ YANKILANSIN
Ah sadık arkadaşım, haldaşım, kahpe pusulardan geçerken yoldaşım. Senin beni sevdiğin kadar olmasada bir bilsen seni ne çok seviyorum..! Sen ömür hayatımda ne kadim bir dostsun. .! Ben acılarını dört duvara anlatırken ne çok yılmadan yorulmadan dinlersin beni. Hey uykusuz gecelerinin tanığı, baş yastığım, üzerimize soğuk kış gecelerinde ve hüzün dolu yaz akşamlarında örten yorganım, ne Yamanlar bana sevgin..! Sen riyabilmez sadık bir yarsın. . HİÇ konuşmuyor, yalan konuşmuyor, hile yapmadan gecede karanlık gündüz kalbimi burkmayan ne güzelsin? Hey yoksul bedenimin bir ömür aldığı her nefesim in dilsiz tanığı söylesene can bildiğim o vefasıza ne diyeyim? Sahi yeri gelmişken hadi birkez olsun konuş, hadi söylesene bak 44 yaşındayım. Hani ebedi ayrılık vakti gelip kapımı çaldığında söylesene benden hiç sıkıldın mı? Hani keyifsizim dediğimde sen yanımda keyif çatıyorsun. Hani ben duygusallık kapılarını açıp gök yüzü gibi ağlarken sen sinsi kahkahalar atıyorsun yaaa. Söylesene ey kadim dostum YANLIŞLIK. . Sahi sen ne zaman kalbimi, düşüncelerimi yürüdüğü yedi tepeli koca istanbulun nostaljik aşk kokan sokaklarını terk edeceksin? Hadi eyvallah etmeden çık git hayatımdan.. Sen giderken ben yeni bir şarkı dillendirmek istiyorum ardından sıra. Bakma bana öyle ey YANLIŞLIK SEN giderken yeniden umutlarımı kuşanacagım çocukça bir coşku ile.. Benim aldığım her nefeste kalbimde harlanan o yaz akşamlarından geriye kalan yıldîzlara can diye avazımla sesleneceğim... Belki sen giderken o gelir geç kalırsa bile mezarı başına o gelir ben geldim diye.. Hey yalnızlık lütfen git namlunad çıkan kör kurşun gibi git.. gidişine dağlar yankılansın. Sen giderken bırak ömrüm o geldiğinde kardelen olsun... ŞİİR Kamil Üci |