soğuk bir geceydi şehre asık suratlı yağmur yağıyordu tenimden sızarken tuzlu kin terk ettiğim zaman küstahça gülüyordu tarih tekerrür sınırında beklerken alışkanlıktan belki sessizliği dolduruyordum avuçlarıma güneş günü getirmiyordu ruhum gibi hep katran öldürdükçe çoğalan içimdeki düşman bitmeyen bu lanet savaş git gide artan bir yalnızlık taşımakla bitiremedim musallaya cenazeleri ...
---
Ne oldu tanıyamadın mı kendini suratını asmaktan kırılan yanağını tanıyamadın mı bir uyuyup gece yarısı uyanan gözlerinin mor halkalarını
sen yaptın sen kovdun herkesi yanından bu yalnızlık ruhundaki karanlığın eseri neden izin vermiyorsun güneşe neyine gerek neden saklanıyorsun neden kaçıyorsun insanlardan bu korkun neden
hadi konuş bakma öyle yüksek sesle söyle deki yoruldum bıktım neyse neyse haklısın haklıydın hemde hak etmişlerdi değilmi
oysa eşlik etmedinmi bir zaman acılarına sonra baş başa kalmadınmı olanlarla ulan kalk git karşımdan vicdan koşar adım ve yüzüme bakmadan öfke sızıyor şakaklarımdan
infilak ediyor beynimde kurulmuş hayaller kirli ayaklar dolaşıyor gölgemin şehrinde hayatın kalbindeki kayıttan düşüyorum kötüyüm insanlığın siyah aynasında deliriyormusun yoksa neyin nesi bu kendinle konuşman...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yalnızlık şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yalnızlık şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hayallerde yaşanılan ve de duyguların yalnızlığa odaklanmış hali dizelere oldukça güzel yansımış. Dolu dolu içten ve de samimiyet yüklü bir şiiri. Gönülden kutluyorum
Kimim sordum perişan oldum soldum aşka doğdum
Bir ben var benden içeriyi arayınca yanaktaki ben olarak dışarı çıktım
Dünya değirmeninde öğütüle öğütüle öz oldum, gözüm özüm bir oldu