GÖNÜL YORGUNU...
Hicvi baş tacı, zamansız imlerin;
Telaşında döşemekse adını boydan boya O müştemilat ve bakir odalara yığmakla eş değer bil ki Biçemsiz rötuşlara yüklediği kaderin. En acı faturası kesilen payına Mehter marşıyla uğurladığım Ulak sevinçlerin nakaratına takılı kör nokta. Ceberut bir gölgede Nifak sokan bir imgede Takılmışlığı aklın En zamansız ölüm belli ki, Sarnıcında ömrün en ağır külfet Denklemi bilinmezin indinde Artık nasıl bir teferruat ise Sessizliğin sitemi. Gönül mü koydun da boş vermişliğin Telaşında saklı bir sergüzeşte rast gelmekle Mükellef şu bağnaz sefalet. Nedameti kayıp bir fısıltı, Solmuş o ölü çiçeğin. En ıslak kaygı bitiminde güne, Hürmet eyleyen bir güncede işaretli Ve tozlu bir düşten çıkıp da yola, Haznesinde gümüş tokalar Bağdaş kurmuş atkuyruğu saçım, İçinden çıkamadığı o düğüm Ki mimlendiğim bir tekerleme kadar Rehavet yüklü sakıncaları esrikli bir tümceye esir Yine de batılı şu gizil hazinenin. O nazenin ve tedirgin çocuk gelin kadar Hezimet yüklü bir var oluşun çengelinde Takılı aklın, Hülasa sezilerini görmezden gelip de Yüz sürdüğü mabedin En ıslak ve aykırı izbesine Konuşlanmış nice hengâme Hanidir takdir yüklü üzünçlerden çıkıp da yola, Her döndüğüm pervazda Ve gözlerimi dikmişken gök kubbeye. Salkım saçak umutlar ki miladın Öncesinde vakıf olduğum o derin Boşluktan sızan ince bir sızı Yine de rahmetin nezdinde Olmaz mı insanın bir tek dikili ağacı? Gönülsüzüm madem yaşamaya Ve indinde o yorgun, mahrem imden arda kalan Tekil bir zihniyet, Geri duramazken yaftalanmaktan En muktedir olası o muteber zincire Dâhil olamayan en zayıf halkayım, Başıboş bir imgede tokuşturduğum hazan Ve mutluluk sarhoşu nicesi. Pınarın yorgun yaşı, Aklımın ermez hidayete O sefil ve derbeder yası Ki yaslamakla başımı bilinmeze Erse keşke nihayete Debdebeli ve hoyrat üzünçler kadar Kıymete binmemişken en sefil Kadar biçilmediğim değer. En derinde mutlak bir rehavet Adımlamakla mümkün olsa keşke Girdabında yakalanmaksa bin bir derde, Gönül yorgunu bir düş’ün En mağdur gezginiyim; Beyhude bir söylemde takılı kalan aklın Sığınaklarında kerevetine çıkan Tek maktul, itibara haiz bir gölgeden Ayyuka çıkan sefil bir tını. |