Kaderimiz, Ecelimiz ve Biz
Üzerine yürüyoruz ecelin.
Bir kolumuzda arsız bir edayla kırıtan kaderimiz, bir kolumuzda zaman. İçimizden sayıyoruz adımlarımızı, saydıkça çıkıyor kolumuzdan zaman Üzerine devriliyoruz kaderin. Sönük bir türkü tütüyor dudaklarımızda. Eşlik ediyor kaderimiz ayarsız sesiyle. Durup soluklanmak istiyoruz bir çınar gölgesinde. Sessiz, belkide esintili bir akşamüstü Ve işte aynı masadayız kaderimiz, ecelimiz ve biz. Zaman kaybolmuş akşamüstü kızıllığında Keskin kokulu bir şarap doluyor kadehlerimize, İçimizde bir şair sessizliği, konuşsak incinecek ilhamımız. Gözlerimize bakıyor ecelimiz, Gözlerini kaçırıyor kaderimiz, Ve zaman hala gözden ırak. Bir çınar yaprağı süzülüyor saçlarımıza. Bir yudum içiyoruz tatsız şaraptan Yüzüne gülüyoruz ecelin Şerefine içiyoruz... |