Uyumsuz
Hala İsa’nın ölüme gülümsediği yerdeyim
İçimde suskunca oturan Meryem İzin verin suçlarınız üvey misafirim olsun Şeytan bilir çok dostum vardı... Bakmayın bana öyle bir şeyler düşürdüm yere Aklım gibi, evimin anahtarı gibi Siyah tüller giyinmiş karşıdan geliyor yalnızlığım Ve ince üşüten beyaz gömlek bende ki, hatırı sayılır acıların kanıyla ıslanan... Bilmem ki ne diyeyim ? Engin denizlerin açıklarında, dünyanın kızıllaşan suratını izliyorum Güneş kalbime batıyor Bir kelime etmeden gitti rüzgar Düşlerim boğulurken ötesini daha duyamadım... İnsan, kurşun tüm bedenini kibarca gezerken dahi yaşayabilir gibi geliyor Okunmamış bir mektubun yırtılırken çıkardığı zavallıca ses gibi Neyin var diye sorgulara gömüldüğümde Bir çiftlik dolusu vahşi atı gözlerimde serbest bırakıyorum Umarım şimdi somut kanıtlarla deliyimdir Saygılar sunuyorum Fırsatınız varken kaçmalıydınız Ölüler ölümden korkmaz... |