Ankara Kalesi
Ankara kalesine gömüyorum geçmişi
perdelerini kapatıyor bulutlar bulutlar gözü ırmak zelzele yüklü kalbime içimdeki şarkılar susuyor rüzgarın ejder eliyle okşanıyor saçlarım ankara kalesinde uyandırıyorum hicranı öğretmeni şehit kalemler tutuşuyor can kafesimde kanatlanıyor öncü kuşlar şiir dilli manzara ihtiyar virane kızıl şafağında katran yorgunluklar ıssız bir vadinin koynunda uyur gibi ışık def oluyor gölgeler serap yollara düşüp susayan damağım düşler kuraklıktan çatlak ankara kalesinde acıyla bağdaşı kurup seyre durdum ardıma bakmadan sonsuzu papatyalar yalancı beyaz açar ilk bahara gelinciğin zaferidir ince dalında direniş imtihana alındı heyelan sabrım billur bakıyor hazinleşen kalbimin gözleri kentin üzerine siyah tül gibi örtülür yüzler toprak inliyor günah çökertiyor ayakları ankara kalesi üşüyor siyah maziye yolcular ağır geliyor çürük kaldırımlara kayıp ceddim her köşeye oturmuş ferman kaybettim bugünün nağmesini kırık tabloda koynumda yakılmış insan külleri avuçlarımda kaderin intihardan kanı haritada acının başkenti temelden çöküyor haneler perişan ışıkları yoksul aydınlatıyor ankara kalesi uykuda uyanmıyor kışı burçlarından sarkan ok buzullu ayazı dalga dalga kan kırmızı aşk gibi bayrağı her yönden vuruluyor takvime sütunları ankara ölüyor, benimle gömüyorum tarihini asırlık resme... |