Ve dip not: isra bir kadın değil, erkekte cinsiyeti yok...İsra her şey , İsra hayat , gelmiş , geçmiş, ve olmayandan ibaret...




Yüzün isra , yüzün gözlerimin esaret yurdu
bir çok dilde anlam
anlamında binlerce kapı
her gelen güneşin
gülüşüne geceyi getirdiği
kendimi geceye vurmuş gibiyim
geceleri bulurdum ayak izlerini
yürürdüm peşin sıra
anlatamadığım
vazgeçemediğim yalnızlığımın tarifi
içimden
dışımdan
yolumun suretine gittiği
yüzün sırrımı emanet ettiğim kuyu
suya ağlayan çocukluğumun bulutu
ne denmişse yalan
vardır ateşten gömlek giymeye niyetli
ne yanmaksa senden içeri
yüzün her şeyde ilk söz


ben hep senden geçerim isra
kaybolduğum bütün varoluşlarımdan irtica olduğum
zaman dönerken etrafımda
ölümsüzlüğü ararken
hırsının yırtığına düşerken dünya
sonsuzluk
bir noktada aralanıp kapanan gözlerinin arasında



sesin isra sesimden yakın
kimsesizliğimle aramda duran çınar
milattan önce bir kaşifin
içini, içine döktüğü
göç artığı kuşların yuva yaptığı
her birinin ürkekliği dudaklarının barikatı
ne söylesen
sus olduğum
mahsun kaldığım harp sonrası
baş eğdiren yenilgi
ardımı dönüp dönüp baktığım acı
sesin yeniden dön dileği
yaralarımın üzerine bahtın düşer
şah damarımdan yakalar utancım
korkarım ölmekten


ödüm kopuyor isra
sende tanımazsan beni
azalıyorum git gide
yüzünde koşan çocuklardan bana da ver
soluğundan birazda kekik kokusu
esintisi , deniz çağlayan saçlarından /yağmur
görüp göreceğim yüzünden başka dünya değil
senin başkalığın
benim başımı alıp alıp sana gidişim
sana benziyorum
ya sen hangi kelimesizliğimde hiçlik
susmam hep bundan
beni yokluğunun derinlerine göm
yüzün yüzüme düşen huzur ülkesi
adın sıcak evler gibi isra...