EN BÜYÜK GERÇEK
Bir ilkindi vakti düşündüm,
Aşk kovalamaktan öteye gidemeyen… Asırlık koca bir çınarın dallarıydım sanki ben... Sana hasretliğim ise; savaş meydanlarında, Mızrak yemiş topal bir attı, gitmekten daha çok beklemekti, Beklerken tökezlemekti… dokunmaktan daha çok düşünmek. yada adına redifli şiirler yazmaktı… “Yar sen bana tomurcuk bir gül gibisin, Dalında şakıyan bulbul gibisin Hurimisin melekmisin sen nesin Dosta sır vermeyen bir dil gibisin,” Diyerek başardım da sanırım… Bu savaşın en muzaffer komutanıyım Artık hayalinle bile seninleyken, akıyor içimden,çağlayanlar gibi bir şeyler, tutku mu desem… coşku mu desem... bir şeyler dönüveriyor içimde,gün batımı gibi- korku mu desem, hüzün mü desem. Yine de ben seni ;ilkindiye doğru sevebilirim, Neden diye sorma sakın, çok basit… Dün nasıl bittiyse, bu gün de öyle bitecek, Lakin ilkindi zamanları hiç bitmeyecek! Ne seni unutturacak kadar zaman geçecek Ne o zaman seni unutturmaya yetecek Anlamsız kalacak detaylara inmek tek tek. Seni çok seviyorum, işte o en büyük gerçek... Müşteba Güneş |