3
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1250
Okunma

Her şey kötüye gidiyor
Durup, durup özlüyorum çiğdem kokusunu, dağları
Bir demet sevda topluyorum vurulduğum yerden
Kurt, kuşla fotoğraflar asıyorum buz tutmuş şehrin duvarlarına...
Düşüyor, yoruluyor, bensiz giden trenlere bilet alacak para bulamıyorum
Üzerimden rüzgarımı çalıp geçiyor, alaya alıp geçiyor zaman
Her şey uzaklara gidiyor
Neden kalbimi Azrail gibi yokluyor bu boşluk...
Kimse delirdiğimi görmüyor,hiç kimse korkuyorum demeyecek kadar mağrur
Belki açlık nedir bilmiyor, izmarit dahi yerden alıp içmemiş
Ellerim titriyor
Kül gibi ufalanıyor dişlerim, binlerce acı arasında
Bu beyaza hevesli saatler arasında, nizamı bozar gibi küskünüm...
Kaçıncı ses kulağıma arada çalınıp, çalınıp azalan
Teşhir edilmemiş deprem gürültüsü, içerimde dehşetli edebiyat gibi
Asrın en aptalıyım ben
Yolcu garlarında hırsız gibi gidiş hayallerine gözlerini uzatan
Susuz toprak kadar çatlamış dudaklarım, iyimser yağmur bekliyor...
Akşamın avlusunda siyasi yalnızlıklar
Sokaklara ikinci el boydan boya, hayat telaşı salıyor
Güzel bir kızın saçlarından asılıyor acemi sevdalar
Yanık tenli yarını bu günden dağıtan gençler
Bir kaç kere kaçmaya çalıştım kendimden
Aklımdan zorum vardı, hiç bir zaman anlamadılar
Annem görse artık beni tanımaz...
5.0
100% (12)