bir abanoz hikayesi
yarı çıplak
gölgesi cılız hikayesi uzun geceye bir tırmansak kulak kabartırken loş ışığını salsa yıldız kışa da yavaş yavaş alışsak kalmamış be tadın tuzun bir o bir kıyı yalnız hala sert ruhu abanozun arkadaşı dün sayılırken birkaç kadehe dönüşmüştü ne yapalım derken dünya dibinde bir kavanozun o vedaya az çok üzülmüştü kuşlar uyanın gezin tozun bu sabah siz kalkın en erken martı sevmez bu deniz tekneleredir lafı geçen seneydi yazın ağaç altı şahit yağmur öylesine uğramışken ne göz kaldı ne geniz işin tuhafı istediğiniz kadar kazın dimdik dururken hani o belki bir lahit akşam usulca çökmüşken haberi olmaz mı turkuazın bir aşk ölmüştü rüzgar sessizce uzaklaşırken önde gideni aymazın ayak izleri kuma gömülmüştü zamanı mı ki ayazın |