Oblovien/UnutuşŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kalbi tökezleyerek yürüyene.
Gecenin ağır elleri üzerimde ve ben umutsuz devinimlerle bir çukurda uzanmaktayım dışarıda tenekelerin kayıtsız sesleri ve erguvanların rüzgârla söyleşisi başladı bütün yaşamım yüz yıllardır dalgaların o umursuz, omurgasız vuruşlarında dövülmekte olan bir kaya parçası gibidir Sokak lambaları ve yüreğim perdesini açık unuttu görmekte tenha bir yerde loş huzursuzluğunu insanın aynada hiçbir belirti yok bir başka yüzün o korkunç hatırası beynimin ve kalbimin içinde bir darbe gibi duran adamlar ve kadınlar ve gecenin bu saati ve uykum bir ölü sessizliğinde kendini biçimlendirmektedir anı defterimin üzerinde kalbimden bir iz acıyla arasına hiç bir şeyin giremediği ve bırakılmış hatıralara boyun eğerek vakti gelmiş anıları,aklıma sürüyor zehir ise burada çırpınıp durmaktadır etrafına mor halkalar bırakarak gözümün ve gözlerimdeki akları boyayan sarhoşluğumla kızıla dönen kalbimin ızgarası, hiçbir zaman durmayacak, bir acının habercisidir. sen merak ettiğim bir giz ölümün ve yaşamın ötesinde yaşamla benim ötemde bir sır seninle birlikte ufka uzanan masanın üzerinde umarsız küle dönüşen şu sigara gibi geri gelemeyecektir,unutuş, kınından çıkmayacak zaman ve beni boğmak isteyen iki eldir hatırlamak. |