KÜÇÜK PEMBE DÜŞLÜ KIZ ÇOCUĞU!!
Sakınımlı suskun düşkün
Yüreğimdeki kuş uçtu Uçtum pervanelerimle ürkek Örselenmiş sabah düşüm Çözmüş güneş bağrının düğümlerini Şehrin üstüne kara gecede Kara papyonlu bir fiyonk bağlamışlar Yarasına yıkık duvarları hançerin saplandığı Kötücül saatleri saklayan Beyaz köpükleriyle yüzyüze kalır yıkanmış Alacasıyla eskitilmiş gün! Paslanmış bıçak Demiri döven çekiç Çivi çakan keser Görünse bir nebze ufukta kızıllık Galip gelsede sararan acılar Gözyaşı şişelerin de her gün Umutsuzluk sağılıyor Ne tecellisi biter İğreti duran cumbalı evlerin Ne anıları biter sayısız Terkedilmiş bahçeleri unutulmuş Duvarları çökmüş Uzaklara bakan köyler şehirler Zifiri karanlık Dağların slüetlerinde yosun tutmuş Hücrelerinde camlar kırılıyor Yabancı yüzlerin kırık hayallerini Taşıyor cebinde daha dün gibi İnziva odasına çekilmiştir Rüzgarda taş basamakları Gül ağacından oyulmuş Duvarlarındaki toz tutmuş çerçevelerinde Küf kokan tahta panjur açıldığında güneşin yansımasıyla Çiçek desenli bir örtü gibi görünüyor Tozlu soluk yıllanmış perdelerinde Kelebekler uçuşur savurur gölgelerini Tıpkı hayalet gibi Geçmişin kokusunu kusar gözbebeklerine Seni alnımın çatısına kazıyacağım Salt hiçliğin akşam bahçesinde Yüreğiyle dağları fethetmiş Küçük pembe düşlü kız çocuğu Her susuşun yaslanması gibi Yağmur yemiş viran harabe kerpiç duvarlara benziyor Yaslandığın her anı her hatıra.. Nurten Ak Aygen 28.10.2015 |
Mahir kaleminize bin selam