Kimin hoşuna gittiysen kal orada
Kendinle gurur duy.
Öyle herkese nasip olmaz, benim unutulmuşum olmak ... Tabi ki senin yerin de apayrı bende , zira en çok yara açansın bedenimde. . . Sen beni sırtımdan vurup, yüreğimi kanatansın. Ne tuhaf değil mi ? Vurulduğu yerden kanamamak. . . Seni erken kaybetmiş olmama asla üzülmedim. Gerçek yüzünü geç gördüğümdendir, yüzümün aynaya yansıyan bu yüzsüzlüğü. Gönlümün umut tarlasına ektiğim boy veren kalbimi, kökünden budayıp verimsizleştirdin ya .! Karşına çıkacakların musibetleri hatırlarsın vebâli mi. . . Şimdi kimin muhtaçlığına derman oluyor ellerin ? Şimdi bırak ellerini saracak bir el bulmayı, ellerimi tutan elin dâhi, ellerini eliyle tutacak birine hasret kalsın... EY kalbi taştan oyulmuş Maskara ...! Artık ne sana ilacım , nede kendime kapanmayan Yara . Derdine dermanı artık bende arama ... Kimin hoşuna gittiysen, canın çıkana kadar kal orada ... Ne Cennet’te, nede Cehennem’de çıkma sakın karşıma. . . |