YÜREĞİN ESİNTİSİ...
Hüzün balçığında kayıp imler,
Hayli tedirgin o yüksek ökçeli sessizliğin Hicap ettiği bir yakarışa sığamazken, Günü birlik hâsıl olan sevinç yüklü sitemlerden arda kalan. Pervasız, fazlasıyla arsız, sırıtık gözyaşı, Simetrik pervazı indinde hiddet kadar keyfe keder Mağdur bir husumet nasıl da akla zarar: Bir edim, bir mizaç; Hani nerde yüklendiğin vicdan? Sondan başa saysan da üçer beşer Ve bulsan en muğlâk rotada Ve sorsan da keşke: Nerede kayıp insanlığım, Tehdit eden demli bir öfkeye kurban verdiğim? Günbegün satılmışlığı ruhun Hanidir kölesi iken cehennem bekçisi kara meleğin… Tek bir dua olsa keşke yüreğin esintisi hatta Tek bir esinti nereden geldiği değil Ne amaçla serinlettiği, Hele ki nifak sokan masumiyetle olan izdivacında Kayıp iken tekeri yenik miğferimin Adı olmayan bir kıtada esir düşen Hangi ahali ise gönülsüz bir hutbede Ardı ardına dizili sessizliğin… Metruk düşler ki mihrabın pervazında, Gönülden sureler, dilediğimle muktedir; Muteber imlerin tedirgin solgunluğunda Gönle aşk yükleyen. En dingin gölge belki de rast geldiğim, En soylu hazine dünden yadigâr genlerimde yüklü Ve hayli ölgün bir günü milat bilen bir suretten ibaret Revnak bir gülüşün hüküm sürdüğü gönüllü bir tevafuk, İmlere hidayet yüklediğim, Dünleri yarınlara taşıdığım. Hangi hikmetse an’ı solduran Hangi kefaret ise yükümlü tutulduğum, Belki demek kadar da keyfe keder bir hitabet En nüktedan seyri gönlün keyif sürerken, Gündönümünde yitip giden özleme dair Bir serzeniş vakıf olduğu kadar mizacın Yeknesak sefilliğinde kurban ettiğim bir sevgiyi Rahmet bilmekten aciz, Sona ramak kala Başını hepten kaybettiğim kırgın bir tümceden Medet ummaksa akla zarar. Görkemli seyri mahşer öncesi Kıyama durduğum bir rahmetin güncesi: Sürmeli gözü saklı zamanın, Kayıp sarkacı hepten dağınık şu nizamın, Yerli yersiz ısrarı heybetli bir var oluşun En saklı yarısı, Yarım kalmışlığın düş perisi. Titrek sesi gamzeli gülüşlerinin, Vakur bir aldatılış olmalı payidar kıldığım, Ansızın sızan bir yaradan o densiz acım, Serin bir rüzgar nazlı nazlı, Ölümün izafi bir serzenişi adeta. Serzeniş yüklü göğün çatısında Kıyama duran rahmeti melek düşlerimin Asılsız sızısı demli bir yoksunluk, Varlığımın tekil mahremi yitik bir yıldızdan Arda kalan o toz bulutu, Gölgelerin hezeyanında mabet bildiğim Kucağı yalnız imlerin terk edilmişliği kadar Ayan beyan. |