DERVİŞÇE DEVRANGün doğusu, gün batısı ben varım, Bazen Özbek, Yakut, hatta Avar’ım, Gün ortası bir bozkırda yanarım, Açılmış her gülün fermanındayım... Kop’un doruğunda çırpınan bayrak, Hazar’ın yüzünde bir mahzun yaprak, Sunalar mezarı kınalı toprak, Olmanın dervişçe devranındayım... Çoruh, Aras şimdi yapmazken durak, Selenge içimi oyan bir merak, Meriç açmaktadır sinemde firak, Her seher bir gülle mecrasındayım... İnan uyumadım yad uykuları, Gözyaşı dök bana dilek pınarı, Geri verin kamçılanmış suları, Nice kalyonların kervanındayım... Gökekinim eğemem ben başımı Kaç yaz geçse unutamam kışımı Olgun başaklara kurdum düşümü Nerde hasat görsem harmanındayım Kara sevdalınım, vurgunum vatan, Ruhumun sevdiği mekan gülistan, Mavi sonsuzlukta kutluca destan, Kalmanın amansız dermanındayım... Hayrettin YAZICI |
kaleminiz daim ola
saygılar