Nefs-i Emmare
Tamah etme eyy yüreğim
onca yaşadıkların sana ait zannettiklerin hayat gibi rüyadan ibaretti yaşayacağım bir şey kalmadı dolu dolu yaşadım dersin oysa ki! anlık yaşadın ve silindi. yüzünü hiç’lige dönerek.... kendini aramaya başladığında eğri yolların çıkmaz sokakların hep aynı köşe başına çıktığını fark ettiğinde... daha zamanım var deme dilini sukut ile mühürle. bir adım at bir adım daha at şimdi düşün? sen sana mı aitsin? aldığın nefes gibi. özüne dönmeye başla ki! attığın her adımın ardından terazinin bir yanına günahlarını bir yanına sevaplarını koy? koy bakalım hangi taraf senden ağır gelecek. unutma ne bir eksik ne de bir fazla yaşadıklarınla yaşattıklarınla imtihandasın ölüm kapına gelinceye kadar sabır eyle bana ait olmayan bedenim ilk kapıdayız zordur yedi makama ulaşmak ulaşırken zikrinle hakka varmak hakkın yolunda nefes almak. verende ’’ o ’’ alanda ’’ o ’’ diyerek sabır eyle bana ait olmayan bedenim dök gözyaşlarını karanlık çöküp huzuruna her çıktığında İlahi Aşk’la kulluğun niyazından eksik olmasın ki! hidayet makamında nefsi ni terbiye edebilesin tövbe istiğfar ederek ola ki sözünden döner özünden uzaklaşırsan günaha ’’ Ram ’’ eyleme eyleme ki! gökyüzü yarılıp rahman kapsından ’’ fakir’lik ’’ düşsün gönül hanene tefekkür eyle muhabbet meydanına ’’ postun’la ’’ gel gel ki ! hakikat kapısında ben demekten arınalım hiç’lik makamında . . . ne sen sana aitsin ne de ben bana aitim... |
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize sağlık değerli Hocam.
Gönül sesiniz daim olsun.
Selam ve saygılarımla.