ŞİMDİ GÖNLÜMÜ ELDEYMEMİŞ SAHİLE VERDİMBu akşam, kuş misali, ufuklara kanat gersem, Yanık gönlümü el değmemiş sahile versem. Bilirim; arzulu her kuşun kafesi dardır, Her çırpınışa tuzak, bir aşılmaz duvardır. Parmaklıklar kemirdi granit hasretimi, Dağlar gibi özledim sahilde muhitimi. Yeşillere bürünüp boylu boyunca yatsam, Ne olur ? El değmemiş sahili ben kuşatsam. Bulutlar uyuturken nazlı mehtabı gece, Ben, çılgın suların koynuna girsem gizlice. Kuytulara dalıp da öpebilsem engini, Mehtaba da öğretsem derinliğin rengini. Cengiz Yasası gibi koşsam atımı gemle, Kalbimi söker gibi vursun dalga sitemle ! Göklere kanatlı iken, ah ! Zirvelere yandım; Sahil eteklerini kaldırırken kıskandım. Gece saçını örerken kıskandım suyu, İsterdim ebedi sürecek böyle uykuyu. Geldiğim alem belli, kabrini kazıyor kurt, Yeni İbrahimlere ocak kuruyor Nemrut ! Bakire koylar ve de gönlümde ki o belde, Tek muhitimin el değmemiş sahillerinde. Sevinçliyim, yamaçlarla gölgeler öpüşürken, Gerip kanatlarımı yola koyuldum erken. Korlanmış yangınlara amansızca direndim ! Şimdi gönlümü el değmemiş sahile verdim... Hayrettin YAZICI |
Sevgi yüklü saygılarımla.